Film Açılış galasında anlaşmazlık
Berlinale'deki AfD kompleksi
Tarih: 9 Şubat 2024| Okuma süresi: 3 dakika
Berlinale yönetmeni Mariette Rissenbeek ve Carlo Chatrian
Kaynak: Jens Kalaene/dpa/picture Alliance
WELT podcast'lerimizi buradan dinleyebilirsiniz
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesi ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.
İlk olarak Berlinale, 2017'den bu yana her zamanki gibi AfD temsilcilerini açılış galasına davet ediyor. Daha sonra film festivali, protestoların artmasının ardından açıkça onları davet etmedi. Her iki durumda da bir öfke fırtınası esiyor. Uzun süredir Berlinale uzmanı olan yazarımız en önemli soruları yanıtlıyor.
k74. Berlin Film Festivali'nin başlamasına kısa bir süre kala, AfD temsilcilerini önümüzdeki Perşembe günü yapılacak açılış galasına davet etmenin ve birkaç gün sonra, bir öfke fırtınasının ardından onları yeniden davet etmenin doğru olup olmadığı konusunda sert bir tartışma yaşanıyor. Bu, pek çok soru ve çok az tatmin edici yanıt içeren bir tartışmadır.
Onu kim ve neden davet etti?
Berlinale, Berlin Senatosu'na 100, Devlet Kültür Bakanlığı'na ise 200 boş davetiye gönderiyor; her ikisi de festivali milyonlarla destekliyor. Her ikisinden de Berlinale, davet alması gereken kişilerin listesini alıyor; bunlar, parlamento grup liderleri ve tüm partilerin kültür politikası sözcüleri de dahil olmak üzere, yönetimin ve parlamentoların temsilcileridir.
AfD, 2017'den bu yana Federal Meclis ve Berlin Temsilciler Meclisi'nde yer alıyor. Temsilcileri bu yıl ilk kez mi davet edildi?
Hayır, 2017'den bu yana sürekli davet alıyorlar ve daha önceki galalarda da görüldüler.
Peki şimdi bu heyecan neden?
İyi soru. Muhtemelen buna karşı ilk kez organize bir protesto – 200 film yapımcısının yer aldığı bir liste – olduğu için.
Listede kim var?
Tanıdık isimler yok. Film yapımcıları, yapımcılar, aktörler, kostüm tasarımcıları, aktivistler, birçoğu yurt dışından. AfD'nin federal kültürdeki fonların tahsisi üzerinde bir etkisi olsaydı ilk zarar görecek olanlar onun gibi insanlar olurdu. Bunun anlamı şu: Cumhuriyetin doğusundaki yerel ve eyalet parlamentolarında zaten var.
Neden tanıdık isimler yok?
Güzel bir soru daha. Sessizliğiniz şimdiden fark ediliyor.
Film yapımcıları bunu neden daha önce protesto etmediler?
Muhtemelen daha önce tehdidi hafife aldıkları ve ancak Alman şehirlerindeki kitlesel protestolarla uyandıkları için.
Berlinale neden yıllardır AfD'ye davetiye gönderiyor?
Çünkü AfD temsilcileri demokratik seçimlerle parlamentoya girdiler ve demokratik olarak seçilen tüm temsilciler davet alıyor. Birkaç gün öncesine kadar Berlinale'nin arkasındaki mantık buydu. Ardından Berlinale'den yeni bir açıklama ve geri dönüş: “Özellikle son haftalarda açıkça anti-demokratik konumlar ve bireysel AfD politikacıları hakkında yapılan açıklamalar göz önüne alındığında, bu bizim için önemli – bir Berlinale olarak ve bir Berlinale olarak. ekip – açık bir demokrasi için net bir duruş sergilemek.” Bunun sonucunda AfD'ye yapılan davetler geri çekildi.
AfD'nin “açıkça anti-demokratik pozisyonları” temsil ettiği yıllardır açıktı. Berlinale değil mi?
Görünüşe göre öyle değil. Festival politik olarak ne kadar doğru olmaya çalışsa da bireysel kararların anlaşılması pek mümkün değil. Berlinale, Frankfurt Auschwitz Davası ile ilgili rahatsız edici bir filmi reddetti.
ayrıca oku
Auschwitz filmi çıktı, AfD geldi
Davetsizlikler hukuken savunulabilir mi?
AfD'nin mahkemeleri de kapsaması halinde bunun açıklığa kavuşturulması gerekecek. Her halükarda bu dava bir kez daha kendisini “sistem”in kurbanı olarak göstermesine olanak sağlıyor. AfD'nin uzun vadedeki propaganda kazancı, festivalin kısa vadeli olumlu hissinden daha fazla.
Çeşitlilik gündemiyle Berlinale'nin, bu gündemi neredeyse her noktada reddeden bir partinin temsilcilerini ağırlaması beklenebilir mi?
Pek çok filminin temelini oluşturan film yapım ortamları göz önüne alındığında, yutması gereken büyük bir kurbağa olurdu. Yurtdışındaki imajınızın ciddi oranda zarar görmesi ve kendi çalışanlarınız arasındaki hayal kırıklığının da büyük olması muhtemeldir.
O zaman doğru karar ne olurdu?
Söylemesi son derece zor. Belki de gala davetiyeleri yerinde bırakılabilirdi ve hangi konukların kabul edilip hangilerinin edilmeyeceğini etkinlik sahnesinde açıkça belirtilebilirdi.
Berlinale'deki AfD kompleksi
Tarih: 9 Şubat 2024| Okuma süresi: 3 dakika
Berlinale yönetmeni Mariette Rissenbeek ve Carlo Chatrian
Kaynak: Jens Kalaene/dpa/picture Alliance
WELT podcast'lerimizi buradan dinleyebilirsiniz
Gömülü içeriğin görüntülenmesi için, üçüncü taraf sağlayıcılar olarak gömülü içeriğin sağlayıcıları bu izni gerektirdiğinden, kişisel verilerin iletilmesi ve işlenmesine ilişkin geri alınabilir onayınız gereklidir. [In diesem Zusammenhang können auch Nutzungsprofile (u.a. auf Basis von Cookie-IDs) gebildet und angereichert werden, auch außerhalb des EWR]. Anahtarı “açık” konuma getirerek bunu kabul etmiş olursunuz (herhangi bir zamanda iptal edilebilir). Bu aynı zamanda GDPR Madde 49 (1) (a) uyarınca belirli kişisel verilerin ABD dahil üçüncü ülkelere aktarılmasına ilişkin onayınızı da içerir. Bu konuda daha fazla bilgi bulabilirsiniz. Sayfanın altındaki anahtarı ve gizliliği kullanarak onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.
İlk olarak Berlinale, 2017'den bu yana her zamanki gibi AfD temsilcilerini açılış galasına davet ediyor. Daha sonra film festivali, protestoların artmasının ardından açıkça onları davet etmedi. Her iki durumda da bir öfke fırtınası esiyor. Uzun süredir Berlinale uzmanı olan yazarımız en önemli soruları yanıtlıyor.
k74. Berlin Film Festivali'nin başlamasına kısa bir süre kala, AfD temsilcilerini önümüzdeki Perşembe günü yapılacak açılış galasına davet etmenin ve birkaç gün sonra, bir öfke fırtınasının ardından onları yeniden davet etmenin doğru olup olmadığı konusunda sert bir tartışma yaşanıyor. Bu, pek çok soru ve çok az tatmin edici yanıt içeren bir tartışmadır.
Onu kim ve neden davet etti?
Berlinale, Berlin Senatosu'na 100, Devlet Kültür Bakanlığı'na ise 200 boş davetiye gönderiyor; her ikisi de festivali milyonlarla destekliyor. Her ikisinden de Berlinale, davet alması gereken kişilerin listesini alıyor; bunlar, parlamento grup liderleri ve tüm partilerin kültür politikası sözcüleri de dahil olmak üzere, yönetimin ve parlamentoların temsilcileridir.
AfD, 2017'den bu yana Federal Meclis ve Berlin Temsilciler Meclisi'nde yer alıyor. Temsilcileri bu yıl ilk kez mi davet edildi?
Hayır, 2017'den bu yana sürekli davet alıyorlar ve daha önceki galalarda da görüldüler.
Peki şimdi bu heyecan neden?
İyi soru. Muhtemelen buna karşı ilk kez organize bir protesto – 200 film yapımcısının yer aldığı bir liste – olduğu için.
Listede kim var?
Tanıdık isimler yok. Film yapımcıları, yapımcılar, aktörler, kostüm tasarımcıları, aktivistler, birçoğu yurt dışından. AfD'nin federal kültürdeki fonların tahsisi üzerinde bir etkisi olsaydı ilk zarar görecek olanlar onun gibi insanlar olurdu. Bunun anlamı şu: Cumhuriyetin doğusundaki yerel ve eyalet parlamentolarında zaten var.
Neden tanıdık isimler yok?
Güzel bir soru daha. Sessizliğiniz şimdiden fark ediliyor.
Film yapımcıları bunu neden daha önce protesto etmediler?
Muhtemelen daha önce tehdidi hafife aldıkları ve ancak Alman şehirlerindeki kitlesel protestolarla uyandıkları için.
Berlinale neden yıllardır AfD'ye davetiye gönderiyor?
Çünkü AfD temsilcileri demokratik seçimlerle parlamentoya girdiler ve demokratik olarak seçilen tüm temsilciler davet alıyor. Birkaç gün öncesine kadar Berlinale'nin arkasındaki mantık buydu. Ardından Berlinale'den yeni bir açıklama ve geri dönüş: “Özellikle son haftalarda açıkça anti-demokratik konumlar ve bireysel AfD politikacıları hakkında yapılan açıklamalar göz önüne alındığında, bu bizim için önemli – bir Berlinale olarak ve bir Berlinale olarak. ekip – açık bir demokrasi için net bir duruş sergilemek.” Bunun sonucunda AfD'ye yapılan davetler geri çekildi.
AfD'nin “açıkça anti-demokratik pozisyonları” temsil ettiği yıllardır açıktı. Berlinale değil mi?
Görünüşe göre öyle değil. Festival politik olarak ne kadar doğru olmaya çalışsa da bireysel kararların anlaşılması pek mümkün değil. Berlinale, Frankfurt Auschwitz Davası ile ilgili rahatsız edici bir filmi reddetti.
ayrıca oku
Auschwitz filmi çıktı, AfD geldi
Davetsizlikler hukuken savunulabilir mi?
AfD'nin mahkemeleri de kapsaması halinde bunun açıklığa kavuşturulması gerekecek. Her halükarda bu dava bir kez daha kendisini “sistem”in kurbanı olarak göstermesine olanak sağlıyor. AfD'nin uzun vadedeki propaganda kazancı, festivalin kısa vadeli olumlu hissinden daha fazla.
Çeşitlilik gündemiyle Berlinale'nin, bu gündemi neredeyse her noktada reddeden bir partinin temsilcilerini ağırlaması beklenebilir mi?
Pek çok filminin temelini oluşturan film yapım ortamları göz önüne alındığında, yutması gereken büyük bir kurbağa olurdu. Yurtdışındaki imajınızın ciddi oranda zarar görmesi ve kendi çalışanlarınız arasındaki hayal kırıklığının da büyük olması muhtemeldir.
O zaman doğru karar ne olurdu?
Söylemesi son derece zor. Belki de gala davetiyeleri yerinde bırakılabilirdi ve hangi konukların kabul edilip hangilerinin edilmeyeceğini etkinlik sahnesinde açıkça belirtilebilirdi.