Bağlantısızlar Hareketi ve Kuruluş Konferansı
Bağlantısızlar Hareketi, 20. yüzyılın ortalarına doğru, soğuk savaş dönemi koşullarında, eski sömürgecilikten bağımsızlıklarını kazanan ve bloklar arası çekişmeye taraf olmayan ülkeler tarafından kurulmuştur. Bu hareketin temelleri, 1961 yılında Belgrad'da yapılan Bağlantısızlar Konferansı'nda atılmıştır. Bu konferans, dünya siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından birini oluşturur ve bağımsızlıklarını kazanan devletlerin daha fazla özgürlük ve egemenlik mücadelesine olan bağlılıklarını simgeler.
Bağlantısızlar Hareketi Nedir?
Bağlantısızlar Hareketi, 1950’ler ve 1960’ların başında, soğuk savaşın getirdiği kutuplaşmadan kaçınarak tarafsız kalmak isteyen ülkeler tarafından oluşturulmuştur. Bu hareketin temeli, herhangi bir askeri blok veya süper güçle ittifak yapmadan bağımsız bir dış politika izlemek isteyen ülkelerin görüşlerini birleştirmesiyle şekillenmiştir.
Soğuk savaş sırasında, dünyada iki ana güç bloğu ortaya çıkmıştı: Bir tarafta Amerika Birleşik Devletleri’nin liderliğindeki Batı Bloğu ve diğer tarafta Sovyetler Birliği’nin liderliğindeki Doğu Bloğu. Birçok gelişmekte olan ülke, bu bloklardan birine katılmak zorunda kalmak yerine, bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumayı tercih etmiştir. Bu bağlamda, Bağlantısızlar Hareketi, tarafsızlık ve bağımsızlık için uluslararası bir platform olarak ortaya çıkmıştır.
Bağlantısızlar Hareketi’nin Kuruluş Konferansı: Belgrad 1961
Bağlantısızlar Hareketi, ilk kez 1961 yılında, Yugoslavya'nın başkenti Belgrad’da düzenlenen konferansla resmi olarak kurulmuştur. Bu konferansa 25 ülke katılmıştır. Bu ülkeler, çoğunlukla Asya ve Afrika'dan gelen, sömürgecilikten bağımsızlıklarını kazanmış ve kendi siyasi yollarını çizmek isteyen devletlerden oluşuyordu. Konferansın ana hedefi, bu ülkelerin bir araya gelerek, soğuk savaşın kutuplaşmasından bağımsız bir dış politika izlemenin yollarını tartışmak ve bir dayanışma zemini oluşturmaktı.
Bağlantısızlar Konferansı’na ev sahipliği yapan Yugoslavya, lideri Josip Broz Tito’nun önderliğinde, özellikle Batı ile Doğu arasındaki dengeyi koruma amacı gütmekteydi. Tito, hareketin oluşturulmasında ve hareketin yönlendirilmesinde çok önemli bir figürdür. Ayrıca, konferansa katılan ülkeler arasında, Hindistan Başbakanı Jawaharlal Nehru ve Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasser gibi önde gelen liderler de bulunuyordu.
Bu konferans, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmıştır. Bağlantısızlar Hareketi, siyasi ve askeri ittifaklardan bağımsız, barışçıl bir dünya düzeni arayışının simgesi olmuştur. Konferans sonunda, Bağlantısızlar Hareketi’nin temel ilkeleri belirlenmiş ve bu hareketin, savaşlar yerine diplomasi yoluyla sorunların çözülmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bağlantısızlar Hareketi’nin Amaçları ve İlkeleri
Bağlantısızlar Hareketi, ilk başta, üye ülkelerin dış politikalarında bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumayı hedeflemiştir. Bu hareketin en temel amacı, ülkelerin ne Batı ne de Doğu Bloğu’na bağlı olarak, kendi çıkarlarını savunmalarını sağlamak olmuştur. Bağlantısızlar Hareketi’nin ana ilkeleri şunlardır:
1. Bağımsızlık ve Egemenlik: Üye ülkeler, her türlü dış müdahaleye karşı bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumayı taahhüt etmişlerdir.
2. Barışçıl Dış Politika: Hareket, uluslararası ilişkilerde çatışma yerine diyalog ve barışçıl çözüm yollarını benimsemiştir.
3. Sömürgecilik ve Irkçılığa Karşı Durma: Bağlantısızlar Hareketi, eski sömürgeci güçlere karşı durarak, sömürgecilik ve ırkçılıkla mücadele etmeyi amaçlamıştır.
4. Küresel Dayanışma: Hareket, gelişmekte olan ülkeler arasında karşılıklı dayanışmayı teşvik etmiştir.
Bu ilkeler, Bağlantısızlar Hareketi’nin uluslararası alandaki etki alanını güçlendirmiş ve özellikle yeni bağımsızlıklarını kazanan ülkeler arasında geniş bir destek bulmasını sağlamıştır.
Bağlantısızlar Hareketi’nin Gelişimi ve Sonraki Konferanslar
Belgrad Konferansı’nın ardından, Bağlantısızlar Hareketi hızla büyümeye devam etmiştir. İlk kurucu ülkeler, hareketin ilkelerini yaymaya ve dünya çapında daha fazla ülkenin bu harekete katılmasını sağlamaya çalışmışlardır. Bu süreçte, 1960’lar ve 1970’ler boyunca, Bağlantısızlar Hareketi birçok konferans düzenlemiş ve daha fazla üye ülke kazanmıştır.
Hareketin en önemli zirvelerinden biri, 1973 yılında, Zaire’nin başkenti Kinşasa’da gerçekleştirilen zirve olmuştur. Bu zirvede, hareketin kapsamı daha da genişlemiş ve Soğuk Savaş döneminin sonunda, yaklaşık 100 ülke Bağlantısızlar Hareketi’ne katılmıştır.
Bağlantısızlar Hareketi, Soğuk Savaş’ın sonlanmasının ardından da küresel politikada etkin bir aktör olmaya devam etmiştir. Ancak, 1990’lardan sonra, dünya siyasi dinamiklerindeki değişimler ve özellikle küreselleşme süreci, Bağlantısızlar Hareketi’nin önündeki zorlukları artırmıştır. Bununla birlikte, hareketin temel ilkeleri olan bağımsızlık, barışçıl dış politika ve karşılıklı dayanışma hâlâ önemini korumaktadır.
Bağlantısızlar Hareketi Hangi Ülkeler Tarafından Kurulmuştur?
Bağlantısızlar Hareketi’nin ilk kurucuları, esas olarak Asya ve Afrika’dan gelen ülkelerdi. Konferansa katılan 25 ülke arasında, Hindistan, Mısır, Yugoslavya, Endonezya, Gana, ve Zambiya gibi ülkeler ön plana çıkmıştır. Bu ülkeler, sömürgecilikten bağımsızlıklarını kazandıkları dönemde, Soğuk Savaş’ın kutuplaşmasından etkilenmeden kendi politikalarını oluşturma arzusu taşımışlardır.
Hareketin ilk konferansında alınan kararlar, bu ülkelerin çıkarlarını koruyacak bir platform oluşturmayı amaçlamıştır. Zamanla, Bağlantısızlar Hareketi büyüyerek, 100'den fazla ülkenin katıldığı bir oluşum haline gelmiştir.
Sonuç
Bağlantısızlar Hareketi, 1961 yılında Belgrad'da yapılan konferansla kurulduktan sonra, dünyanın birçok bölgesinden ülkenin katılımıyla büyük bir uluslararası platforma dönüşmüştür. Hareketin temel amacı, bağımsızlık, egemenlik ve barışçıl dış politikalardır. Zaman içinde, Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel değişimler hareketin etki alanını etkilemiş olsa da, Bağlantısızlar Hareketi hala uluslararası ilişkilerde önemli bir yere sahiptir.
Bağlantısızlar Hareketi, 20. yüzyılın ortalarına doğru, soğuk savaş dönemi koşullarında, eski sömürgecilikten bağımsızlıklarını kazanan ve bloklar arası çekişmeye taraf olmayan ülkeler tarafından kurulmuştur. Bu hareketin temelleri, 1961 yılında Belgrad'da yapılan Bağlantısızlar Konferansı'nda atılmıştır. Bu konferans, dünya siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarından birini oluşturur ve bağımsızlıklarını kazanan devletlerin daha fazla özgürlük ve egemenlik mücadelesine olan bağlılıklarını simgeler.
Bağlantısızlar Hareketi Nedir?
Bağlantısızlar Hareketi, 1950’ler ve 1960’ların başında, soğuk savaşın getirdiği kutuplaşmadan kaçınarak tarafsız kalmak isteyen ülkeler tarafından oluşturulmuştur. Bu hareketin temeli, herhangi bir askeri blok veya süper güçle ittifak yapmadan bağımsız bir dış politika izlemek isteyen ülkelerin görüşlerini birleştirmesiyle şekillenmiştir.
Soğuk savaş sırasında, dünyada iki ana güç bloğu ortaya çıkmıştı: Bir tarafta Amerika Birleşik Devletleri’nin liderliğindeki Batı Bloğu ve diğer tarafta Sovyetler Birliği’nin liderliğindeki Doğu Bloğu. Birçok gelişmekte olan ülke, bu bloklardan birine katılmak zorunda kalmak yerine, bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumayı tercih etmiştir. Bu bağlamda, Bağlantısızlar Hareketi, tarafsızlık ve bağımsızlık için uluslararası bir platform olarak ortaya çıkmıştır.
Bağlantısızlar Hareketi’nin Kuruluş Konferansı: Belgrad 1961
Bağlantısızlar Hareketi, ilk kez 1961 yılında, Yugoslavya'nın başkenti Belgrad’da düzenlenen konferansla resmi olarak kurulmuştur. Bu konferansa 25 ülke katılmıştır. Bu ülkeler, çoğunlukla Asya ve Afrika'dan gelen, sömürgecilikten bağımsızlıklarını kazanmış ve kendi siyasi yollarını çizmek isteyen devletlerden oluşuyordu. Konferansın ana hedefi, bu ülkelerin bir araya gelerek, soğuk savaşın kutuplaşmasından bağımsız bir dış politika izlemenin yollarını tartışmak ve bir dayanışma zemini oluşturmaktı.
Bağlantısızlar Konferansı’na ev sahipliği yapan Yugoslavya, lideri Josip Broz Tito’nun önderliğinde, özellikle Batı ile Doğu arasındaki dengeyi koruma amacı gütmekteydi. Tito, hareketin oluşturulmasında ve hareketin yönlendirilmesinde çok önemli bir figürdür. Ayrıca, konferansa katılan ülkeler arasında, Hindistan Başbakanı Jawaharlal Nehru ve Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasser gibi önde gelen liderler de bulunuyordu.
Bu konferans, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmıştır. Bağlantısızlar Hareketi, siyasi ve askeri ittifaklardan bağımsız, barışçıl bir dünya düzeni arayışının simgesi olmuştur. Konferans sonunda, Bağlantısızlar Hareketi’nin temel ilkeleri belirlenmiş ve bu hareketin, savaşlar yerine diplomasi yoluyla sorunların çözülmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bağlantısızlar Hareketi’nin Amaçları ve İlkeleri
Bağlantısızlar Hareketi, ilk başta, üye ülkelerin dış politikalarında bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumayı hedeflemiştir. Bu hareketin en temel amacı, ülkelerin ne Batı ne de Doğu Bloğu’na bağlı olarak, kendi çıkarlarını savunmalarını sağlamak olmuştur. Bağlantısızlar Hareketi’nin ana ilkeleri şunlardır:
1. Bağımsızlık ve Egemenlik: Üye ülkeler, her türlü dış müdahaleye karşı bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumayı taahhüt etmişlerdir.
2. Barışçıl Dış Politika: Hareket, uluslararası ilişkilerde çatışma yerine diyalog ve barışçıl çözüm yollarını benimsemiştir.
3. Sömürgecilik ve Irkçılığa Karşı Durma: Bağlantısızlar Hareketi, eski sömürgeci güçlere karşı durarak, sömürgecilik ve ırkçılıkla mücadele etmeyi amaçlamıştır.
4. Küresel Dayanışma: Hareket, gelişmekte olan ülkeler arasında karşılıklı dayanışmayı teşvik etmiştir.
Bu ilkeler, Bağlantısızlar Hareketi’nin uluslararası alandaki etki alanını güçlendirmiş ve özellikle yeni bağımsızlıklarını kazanan ülkeler arasında geniş bir destek bulmasını sağlamıştır.
Bağlantısızlar Hareketi’nin Gelişimi ve Sonraki Konferanslar
Belgrad Konferansı’nın ardından, Bağlantısızlar Hareketi hızla büyümeye devam etmiştir. İlk kurucu ülkeler, hareketin ilkelerini yaymaya ve dünya çapında daha fazla ülkenin bu harekete katılmasını sağlamaya çalışmışlardır. Bu süreçte, 1960’lar ve 1970’ler boyunca, Bağlantısızlar Hareketi birçok konferans düzenlemiş ve daha fazla üye ülke kazanmıştır.
Hareketin en önemli zirvelerinden biri, 1973 yılında, Zaire’nin başkenti Kinşasa’da gerçekleştirilen zirve olmuştur. Bu zirvede, hareketin kapsamı daha da genişlemiş ve Soğuk Savaş döneminin sonunda, yaklaşık 100 ülke Bağlantısızlar Hareketi’ne katılmıştır.
Bağlantısızlar Hareketi, Soğuk Savaş’ın sonlanmasının ardından da küresel politikada etkin bir aktör olmaya devam etmiştir. Ancak, 1990’lardan sonra, dünya siyasi dinamiklerindeki değişimler ve özellikle küreselleşme süreci, Bağlantısızlar Hareketi’nin önündeki zorlukları artırmıştır. Bununla birlikte, hareketin temel ilkeleri olan bağımsızlık, barışçıl dış politika ve karşılıklı dayanışma hâlâ önemini korumaktadır.
Bağlantısızlar Hareketi Hangi Ülkeler Tarafından Kurulmuştur?
Bağlantısızlar Hareketi’nin ilk kurucuları, esas olarak Asya ve Afrika’dan gelen ülkelerdi. Konferansa katılan 25 ülke arasında, Hindistan, Mısır, Yugoslavya, Endonezya, Gana, ve Zambiya gibi ülkeler ön plana çıkmıştır. Bu ülkeler, sömürgecilikten bağımsızlıklarını kazandıkları dönemde, Soğuk Savaş’ın kutuplaşmasından etkilenmeden kendi politikalarını oluşturma arzusu taşımışlardır.
Hareketin ilk konferansında alınan kararlar, bu ülkelerin çıkarlarını koruyacak bir platform oluşturmayı amaçlamıştır. Zamanla, Bağlantısızlar Hareketi büyüyerek, 100'den fazla ülkenin katıldığı bir oluşum haline gelmiştir.
Sonuç
Bağlantısızlar Hareketi, 1961 yılında Belgrad'da yapılan konferansla kurulduktan sonra, dünyanın birçok bölgesinden ülkenin katılımıyla büyük bir uluslararası platforma dönüşmüştür. Hareketin temel amacı, bağımsızlık, egemenlik ve barışçıl dış politikalardır. Zaman içinde, Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel değişimler hareketin etki alanını etkilemiş olsa da, Bağlantısızlar Hareketi hala uluslararası ilişkilerde önemli bir yere sahiptir.