Fikir KaDeWe
Berlin'de kim şaşırdı?
Şu an: 18:23| Okuma süresi: 2 dakika
Gitti, gitti: Tauentzien'deki KaDeWe
Kaynak: resim ittifakı/dpa
Berlin'in üst sosyetesinin son kurumlarından biri olan Kaufhaus des Westens iflas etmiş durumda. Genel müdür şöyle açıklıyor: Hiçbir şey değişmiyor. Kesinlikle haklı ama kastettiği anlamda değil.
WBu şaşırtıcı mı? Berlin'de kim şaşırdı? Şimdi KaDeWe de iflas başvurusunda bulunuyor. Evet neden olmasın? Café Kranzler gitti, Kempinski Grill gitti, eski, lüks Batı Berlin şenlikleri birbiri ardına çoğalıyor, kayboluyor, belki de artık özlenmiyor bile.
Neredeyse yarısı gösterişli Avusturyalı Benko'nun kötü şöhretli Signa Grubuna ait olan KaDeWe, Tauentzien mağazasının geçen yıl sözde varoluşunun en iyi sonucunu elde etmesine rağmen, artık uçurumun eşiğinde: 700 Milyon Euro kâr. Ama bazı nedenlerden dolayı bunun hiçbir şey ifade etmediği düşünülüyor. Dahası: Görünüşe göre iflasın da hiçbir anlamı yok. Çünkü genel müdür zaten ağırlığını koydu: Müşteriler için çok az değişiklik olacak, neredeyse hiçbir şey hissetmeyecekler.
ayrıca oku
Nicolaus Sombart 100. yaş gününde
Bunda bir şeyler olacak. Badana yıkamanın artık Koddernauze kadar Berlin'in bir parçası olması nedeniyle değil. Hayır, daha derin anlamda bu yatıştırma bir gerçeğe dokunuyor: KaDeWe artık yoktu. Benko yönetimi devraldığından beri ölmüştü.Bir avatar. Turistlerin, salakların ve süs eşyalarının yeri. Artık eski Batı Berlinlinin (ve bizim hayal ettiğimiz gibi: diğer pek çok kişinin) sevdiği, bildiği, ihtiyaç duyduğu ve kullandığı şeylerle pek ilgisi yoktu. Her pazarlamacı da bunu biliyordu. En azından eski muhafızların kalıntılarının bugüne kadar kaldığı gıda departmanında.
Bizim için KaDeWe neydi? Geziler için bir varış noktası, bir sağlıklı yaşam vahası, bir alışveriş cenneti, bir iletişim alışverişi, bu şehirdeki hayata karşı tutumun bir göstergesi. Burada kaç randevu aldınız, ne kadar haber öğrendiniz, ne kadar sıklıkla doğrudan ve dolaylı olarak bu şehre, bu şehre ait olduğunuza dair güvence verdiniz. Burada insanlar birbirini tanıdığı için burada sadece bir panayır düzenlenmiyor, aynı zamanda haftalık pazarın gündelik hayatı da yaşanıyordu. Tekrar tekrar.
Ama ayrıldığımızda kim ağlayacak? Her zaman sadık kaldığımız şeye sadık kalıyoruz: Adalı sakinliğini kaybetmez. Adalı yaygarayı sevmez. Tepeyi ayarlayın, devam edin.
Berlin'de kim şaşırdı?
Şu an: 18:23| Okuma süresi: 2 dakika
Gitti, gitti: Tauentzien'deki KaDeWe
Kaynak: resim ittifakı/dpa
Berlin'in üst sosyetesinin son kurumlarından biri olan Kaufhaus des Westens iflas etmiş durumda. Genel müdür şöyle açıklıyor: Hiçbir şey değişmiyor. Kesinlikle haklı ama kastettiği anlamda değil.
WBu şaşırtıcı mı? Berlin'de kim şaşırdı? Şimdi KaDeWe de iflas başvurusunda bulunuyor. Evet neden olmasın? Café Kranzler gitti, Kempinski Grill gitti, eski, lüks Batı Berlin şenlikleri birbiri ardına çoğalıyor, kayboluyor, belki de artık özlenmiyor bile.
Neredeyse yarısı gösterişli Avusturyalı Benko'nun kötü şöhretli Signa Grubuna ait olan KaDeWe, Tauentzien mağazasının geçen yıl sözde varoluşunun en iyi sonucunu elde etmesine rağmen, artık uçurumun eşiğinde: 700 Milyon Euro kâr. Ama bazı nedenlerden dolayı bunun hiçbir şey ifade etmediği düşünülüyor. Dahası: Görünüşe göre iflasın da hiçbir anlamı yok. Çünkü genel müdür zaten ağırlığını koydu: Müşteriler için çok az değişiklik olacak, neredeyse hiçbir şey hissetmeyecekler.
ayrıca oku
Nicolaus Sombart 100. yaş gününde
Bunda bir şeyler olacak. Badana yıkamanın artık Koddernauze kadar Berlin'in bir parçası olması nedeniyle değil. Hayır, daha derin anlamda bu yatıştırma bir gerçeğe dokunuyor: KaDeWe artık yoktu. Benko yönetimi devraldığından beri ölmüştü.Bir avatar. Turistlerin, salakların ve süs eşyalarının yeri. Artık eski Batı Berlinlinin (ve bizim hayal ettiğimiz gibi: diğer pek çok kişinin) sevdiği, bildiği, ihtiyaç duyduğu ve kullandığı şeylerle pek ilgisi yoktu. Her pazarlamacı da bunu biliyordu. En azından eski muhafızların kalıntılarının bugüne kadar kaldığı gıda departmanında.
Bizim için KaDeWe neydi? Geziler için bir varış noktası, bir sağlıklı yaşam vahası, bir alışveriş cenneti, bir iletişim alışverişi, bu şehirdeki hayata karşı tutumun bir göstergesi. Burada kaç randevu aldınız, ne kadar haber öğrendiniz, ne kadar sıklıkla doğrudan ve dolaylı olarak bu şehre, bu şehre ait olduğunuza dair güvence verdiniz. Burada insanlar birbirini tanıdığı için burada sadece bir panayır düzenlenmiyor, aynı zamanda haftalık pazarın gündelik hayatı da yaşanıyordu. Tekrar tekrar.
Ama ayrıldığımızda kim ağlayacak? Her zaman sadık kaldığımız şeye sadık kalıyoruz: Adalı sakinliğini kaybetmez. Adalı yaygarayı sevmez. Tepeyi ayarlayın, devam edin.